Mendel'in bezelyelerle yaptığı deneylerinin milyon kilometrenin ötesindeyiz.
Genetiği
değiştirilmiş her türlü sebze meyve , bunları zararlılardan korumak
için kullanılan sistemik tarım ilaçları.Evimizde dokunduğumuz hemen
hemen her eşya.Özünde kansorejen bileşimler taşıyor.Buna kimse yok öyle
bişey diyemez.Yıllar önce EASY EXPRESS kargo bölümü şefiyle konuşurken
konu sebzelerden açılmış ''Levent buradaki (Almanya) marketlerde biz
kurtlu elmayı , çürük domatesi seçeriz ''dediğinde ben gülmüştüm.
Aşağı
yukarı 17-18 sene öncesinden bir konuşmaydı.O zamanlar bildiğimiz tek
şey hormondu (Gibralic) onu da Japon bilimadamları bulmuş. Yerinde
kullanıldığında , dozunda kullanıldığında hiç bir zararı yok. Tıpkı
silinmemiş bir elmanın üzerindeki pus gibidir hormon.Bitki kendi
hormonuna sahiptir. Zaten verdiği meyveleri dış etmenlerden
bakterilerden korumak için .Sanırım bu da yaradılıştan kaynaklanan
çoğalma isteğinin sonucu. Meyvesi dalda çürümeden olgunlaşsın ,
içerisindeki tohumlar toprağa düştüğünde iyi çimlenebilsin diye.Bu
konunun tam uzmanı değilim.Bu benim mantık yürüterek aklıma mıhladığım
bir fikir.
Günümüze geldiğimizde oy oy diye yazsam.Cep telefonları, bilgisayarlar, baz istasyonları , , ,
, , bu boşluklara siz aklınıza gelen insan
sağlığına zararı olan herşeyi ilave edersiniz.Şu anda pc başındayım
ve kullandığım klavye de Çin malı (malum) hoşgörünüze teşekkürler.
Şimdi gelelim reklamlara...Yaşadığım ''ORGANİK İLÇE'' Dikili'ye.
Dünyanın en uzun denize girilebilir sahil şeridinin başlangıcını
oluşturur ilçemiz. Aman unuttum sahilimiz mavi bayraklıdır. Dikili'den
başlar sahil Altınoluk'u aşar.En batıda olmayı başaramıyoruz... Çeşme
,Çanakkale ve de yurdumuzun en batısı sayılan İmroz adasından dolayı.
Coğrafik şanssızlık, ne diyelim. Yazıyı uzatmadan en iyisi
ilçemizin''organik'' özelliklerini aşağıda sıralayalım:
1.Ulaşım: İlçemize 2 yönden
girilebilir , girilebilir diyorum gelinebilir demiyorum. İzmir yönünden
geliyorsanız Şakran'ı geçtikten sonra Zeytindağ kavşağını da geçince
Çandarlı'ya dönen yoldanki geliş gidişe elverişli yoldur. (Sola
dönünüz).Doğanın dengesi düşünüldüğünden ekosisteme saygıdan çok eskiden
atılmış asfaltla karşılaşırsınız.O asfaltı yaptıran kişi de doğa
düşmanıymış zaten.Çok şükür kimse bugüne kadar yollarımıza dokunmamıştı
tek korkum ki gerçekleşecek , Alsancak limanı buraya taşınacağı için
ziftler dökülecek bir sürü börtü böcek ölecek , yollar genişletilecek
etrafında asırlık (kartel sermayenin para hırsından dolayı dağı taşı
zeytinleştirdiği) zeytin ağaçları (3-5 yaşında) yok olacak
Arabalarımızın aşina olduğu o muntazam çocukluğumdan bildiğim çukurlar
yok olacak.Hele ki o Bakırçay'ın üzerine kurulan net 85 derecelik
açıyla giriş yapılan o köprüye girerkenki adrenalinleri hatıralara
gömmek en zoru olsa gerek.Bir anlık hata ile çoğu insanın Bakırçay'la
arabasının tebelleş olduğunu gördüğüm anılarım.Neyse zaten Bakırçay da
simsiyahtı çoğu suyunda boğulan kazazedelerin yazgıları gibi.Konumuzu
aşmayalım, uzatmayalım Çandarlı-Dikili arasında bence siz uyuyun onlar
bende saklı kalsın.Onları da anlatırsam burası yani ilçem aşırı göç
alır.Çok zekiyim değil mi? Dikili'ye bir rampayı tırmanıp aşağıya doğru
inerek ulaşırsınız.Karşınıza hemen masmavi deniz çıkar.Ulaşımı
hallettik. Dikili'ye girebilmek için diğer seçenekleri anlatmama gerek
yok. Bergama yönünden ya da Ayvalık yönünden gelip çatıdan Dikili'ye
dönebilirsiniz.
Mükemmel bir mavilik demişken
denize yaklaştıkça Bademli Köyüne dönen yolun ilerisinde bir burun,
burunun ilerisindeki maviliklerde dubalar görürsünüz.Şaşırmayın doğal
denge adına ilçenin tüm atık suları , borular sayesinde işlem yapılmadan
denize öylesine bırakılmaktadır.Size bir önerim: balık merakınız varsa
burada avlanmayı tavsiye ederim.Her çeşit balık mevcuttur.Az önce
Çandarlı yolundaki çukurların yok olacağını yazıp üzülmüştüm ya.Tek
tesellim ilçe içerisindeki birbirine geçmeli taşların ve de arnavut taşı
yollarının üzerindeki çukurların asla ama asla kaybolmayacağıdır.Bir ay
önce çok korkmuştum tam yaşadığım köye dönen yolun başlangıcında
hatırı sayılır çukur vardı lise çağlarından tanırdım.Bir baktım bir
sabotajla doldurulmuş gerçi ne badireler atlattı yiğidim.Bir ay sonra
üzerinden o ölü asfaltı atmasını bildi.Gerçi geçen sene eşek şakası
yaptı bana kendini unutup ezince kamyonetimin sustaları paramparça
kasadaki çiçekler bitkiler kasalar tam bir kokteyl olmuştu.1250 Liraya
mal oldu ona da şükür .Ya 3 ay önce yanılıp da aynı yolda bu çukurdan
dolayı uçup ''Bayb Rock'' plaj ve diskosuna uçup katliam yapabilir daha
da ötesi bunları yazıyor olamayabilirdim.Bugün yağmurlu olduğu için
doğal ortamda yaşadığım ilçede elektrikler kesilerek tamamen bilinçli
biz insanların enerji tasarrufuna yöneltmesine ÖNCÜLÜK EDİLMEKTEDİR
YAZIMIN YARIM KALMAMASI İÇİN şimdilik bu kısmı yayınlıyorum.Organik
ruhumun devamını okumanızı dilerim.
Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder